Ana Sayfa
İletişim
Ziyaretçi defteri
ÜYEOL

imam şafii hayatı yaşadığı çağ
şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları
şafii nin yaşadığı çağ
sünnet ve re-y
itikadda fırkalar
hariciler
mu-tezile
şafii nin görüşleri
kitaplar
şafii fıkhının incelenmesi
şafii nin üsülü
din bilgisi
kitap kur-an-ı kerim
sünnet
icma
kıyas
istihsanın ibtali ve mesalih-i mürsele
ashabın kavilleri ve fetvaları
şafii zahire göre hüküm verir
şafii fıkhının füru-da geçirdiği devirler
şafii mezhebinde müctehid olanlar
şafii mezhebinin yayılışı

Müellif Hakkında Bilgi
Fıkhın Manası Ve Özellikleri
İman Manası ve Rükünleri
İslamın Tarifi ve Esasları
İbadet ve Çeşitleri
Dince Temiz Sayılmayan Şeyler
Suların Çeşitleri
Tabaklama ve Dibağ
Altın Ve Gumuş) Kaplarının Kullanımı
Abdest ve Şartları
İstinca
Abdesti Bozan Şeyler ve Mekruhları
Gusul (Boy Abdesti)
Mestler Üzerine Meshetmek
Teyemmüm
Necaset Bahsi ve Giderilmesi
Hayız Nifas ve İstihzanın Hükmü
Cünüp Kişiye Haram Olan Şeyler
İslam´da Namazın Önemi
Namaz Vakitleri
Namazın Farz Olmasının Şartları
Nafile Ve Revatıb Namazlar
Nafile (Sünnet) Namazların Çeşitleri
Namazın Şartları ve Rükünleri
Namazın Sünnetleri
Namazı Bozan Şeyler ve Mekruhları
Sehiv-Tilavet ve Şükür Secdesi ve
Namaz Kılınması Mekruh Olan Vakitler
Cemaatle Namaz Kılmak ve İmama Uymak
Yolcuların Namazı Cem ve Kasır
Cuma Namazı
Bayram Namazları
Güneş Ve Ay Tutulması Namazı ve Yağmur Duası
Savaş Anında Kılınan Korku Namazı
Giyilmesi Haram Olan Elbiseler
Ölünün Teçhiz Ve Tekfin İşlemleri
Zekat
Sadaka-ı Fıtır (Fitre
Zekat ve Fitrenin Verileceği ve Verilmeyeceği Yerler
oruç
Hacc
Alım Satımlar
Riba Faiz
Muhayyerlik
Selem
Rehn İpotek
Hacr
Sulh Barıştırmak
Sokağa Doğru Saçak Açmak
Havale
Şirket Ortaklık
Vekalet
İkrar İtiraf
Ariyet
Köle Azad Etmek
Kaza ve Yargı
Yemin
Cihad
Nikah
Nafaka-Hedane
Cinayetler-Diyet-Kasama
Hul
Gusul (Boy Abdesti)

Gusul (Boy Abdesti)


Guslü Gerektiren Haller


Guslü gerektiren haller altıdır. Bunlardan üçü hem kadın hem erkekler için müşterektir. Bunlar:

Cinsel birleşme, meninin gelmesi ve ölüm. Üçü de sadece kadınlara aittir. Bunlar da: Hayız, nifas ve doğumdur.

Gusül, lugatta bir şeyin üzerine .suyun dökülmesi demektir.

Guslün şer´i manası ise belirli bir niyetle bütün bedeni suyla yıkamak­tır. Gusül, şu ayet-i kerimelerle meşru kılınmıştır:

"Eğer cünüp iseniz temizlenin." (Maide: 5/6)

"Ey Muhammedi Sana kadınların ay başı hali hakkında sorarlar; de ki, o bir ezadır. Aybaşı halinde iken kadınlardan el çekin, temizlenmeleri­ne kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman, Allah´ın size emret­tiği yoldan yaklaşın. Allah şüphesiz daima tevbe edenleri ve temizlenenle­ri sever." (Bakara: 2/222)




Kadın Ve Erkek İçin Müşterek Görülen Haller


Hem kadın hem de erkekler için müşterek görülen üç şey şunlardır:

1- Cinsel yaklaşma halinde meni gelmese dahi erkeğin sünnet mahalli­nin veya o kadar kısmın dahil olması; insan, hayvan, ölü veya diri olma­sında fark yoktur, gusletmek gerekir.

Delili. Peygamberimiz (s.a.v.)´in şu hadis-i şerifidir: "İki sünnet yeri birleştiğinde gusül vacip olur."[1]

2- Meninin lezzetli veya lezzetsiz olarak herhangi bir durumda çıkma­sı.

Meni üç özelliği ile bilinir:

a) Mevce mevce atılarak çıkması, lezzet hasıl olması.

b) Kendisine mahsus bir kokusu olması. Bu koku, hamur veya yaş hur­manın tomurcuğu veya kurumuş yumurtanın beyazının kokusunu andırır.

Eğer kişi bir şeyde meni mi yoksa mezi mi diye şüpheye düşerse mu­hayyerdir. İsterse meni diye hükmeder ve yıkanır, isterse mezi diye hük­meder, sadece onu yıkar ve abdest alır. Eğer elbisesinde kurumuş bir me­ni görürse gusletmesi gerekir. O elbisesinde meni vaki oluşu ile onun için kanaat hasıl ettiği zamandan itibaren kıldığı namazları kaza eder. [2]

Uykuda veya uyanık halde olsun, kadın ve erkekten meninin çıkması guslü gerektirir. Bütün fakihlerin görüşü budur. Çünkü Ebu Said´in riva­yet ettiği hadise göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Gusül etmek sudan gerekir (meninin çıkmasından gerekir)." [3]

Ümmü Seleme şöyle rivayet eder: Ümmü Süleym peygamberin yanı­na geldi ve : ´Ya Resulallah Allah Teala hakkı söylemekten çekinmez. Kadın ihtilam olduğu zaman gusl etmesi gerekir mi?´ diye sordu."

Resulullah (s.a.v.): "Evet su (meni) gelirse gerekir" [4] buyurdu.

Burada çok kere meydana gelen bazı durumlar vardır.

Açıklanması gerektiği için bunları biraz açıklayalım:

a- Meni şehvetsiz olarak, hastalık veya soğukluk sebebiyle çıkarsa gusül gerekmez. Hz. Ali (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerife göre Resu­lullah (s.a.v.) kendisine şöyle buyurdu:

"...meni şiddetle çıktığı zaman yıkan." [5]

b- İhtilam olunduğu zaman meni gelmezse, gusül gerekmez. Bu konuda Ümrnü Seleme hadisinde Resulullah (s.a.v.)´e;

-Kadın ihtilam olduğu zaman gusül gerekir mi? sorusuna;

"Evet, meni gelirse gerekir." demiştir.

c- Uykudan uyandığı zaman, bir yaşlık görüp ihtilam olduğunu hatırlamaz ama kesin olarak meni olduğunu anlarsa gusletmesi gere­kir.

d- Şehvet anında meninin geldiğini hisseder, zekerini tutarak meninin gelmesini engellerse, gusletmesi gerekmez. Çünkü Resulul-lah (s.a.v.) gusletmeyi meninin görülmesi şartına bağlamıştır.

e- Elbisesinde meni görüp ne zaman çıktığını bilmezse bu durumda namaz kılmışsa son uykudan itibaren kalktığı namazlarını iade etmesi la­zım gelir.

3- Ölüm.

Bir müslümanın ölmesi durumu. Ölümünden dolayı ölen müslümanı yıkamak gerekir. Ümmü Atiyye şöyle rivayet eder: ´Hz. peygamberin kı­zını yıkamakla meşgul olurken: "Kızımı su ve sidr ile üç kere yıkayın."[6] buyurdu.

Kâfir, İslam´a girdiğinde de gusletmesi gerekir.

Kâfir, müslüman olduğu zaman yıkanması gerekir. Burda, kafirin daha önce cünüp olma ihtimali varsa gusleder. Öyle bir durumun olmadığı ke­sinlikle biliniyorsa o zaman gusletmesi sünnettir.

Bulûğ çağına gelen kimseden 4 çeşit su gelir:

Bunlar; idrar, meni, mezi ve vedidir.

İdrar, sidiktir.

Meni, yukarıda gerektiği şekilde açıklandı.

Mezi, kadınla oynamak veya şehvetle dokunmak gibi hallerde erkeğin tenasül uzvundan çıkan yapışkan, renksiz sudur.

Vedi ise, genelde küçük abdest bozulduktan sonra çıkan beyazımsı bir sudur.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Buharı, 278, Müslim 3 13
[2] İânetut´Talıbin, 1168
[3] Müslim, 243; Ebu Davud, 217
[4] Buharı, 278, Müslim, 313
[5] Ebu Davud - Taharet b. 203
[6] Müslim, 939





Sadece Kadınlara Ait Olan Haller


Sadece kadınlara ait olan üçü de şunlardır:

1- Hayız (aybaşı hali, adet görmek) : Hayız kanı kesilince gusül etmek gerekir. Hz. Aişe´den şöyle rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber Fatıma bin-ti Ebu Hubeyş´e: "Hayız görmeye başladığında namazı bırak. Hayız ke­sildikten sonra yıkan ve namazım kıl." [1] buyurdu.

2- Nifas (lohusalık hali): Nifastan kesilen kadının gusletmesi gerekir.

3- Çocuk doğurmak: Kan gelmese veya devam etmese dahi, kadının yine de gusletmesi gerekir. Bunları biraz açıklayalım:
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Bulun i, 3/3






Hayız (Aybaşı Hali, Adet Kanı):


Hayız, Belirli vekillerde ka­dının tenasül uzvundan gelen tabii bir kandır.Kız çocuklar en az dokuz yaşında baliğa olup hayız olmaya yani adet görmeye başlarlar. [1]

Hayız yaşının sonu yoktur. Kadın hayat kaydı üzere oldukça hayız ol­ması mümkündür. Fakat hayızdan kesilme yaşı ekseriya 62 yaşından son­radır. [2]

Hayızın en az müddeti kesilmemek üzere bir gün bir gecedir. En fazla hayız müddeti arada kesilse dahi geceleri ile birlikle on beş gündür. [3]

Kadınların genel olarak hayız süresi 6-7 gündür. Tabi bu rakam kimi kadınlar için az veya çok olabilir. Azı bir günün altına düşmese. çoğu da 15 günü geçmese bu kanama süresinde kadın hayızlidır.

İki hayız arasındaki temizlik müddeti en az 15 gündür. Temizlik süre­sinin çoğu için bir had yoktur. Ne kadar fazla olsa olabilir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] E! Enrar İt A´ma/ı! Ebrar, 1144
[2] Kıtabul Fıkh Ala Mezalubıl Erbaa, II127
[3] El Eııvar !ı A´mali! Ebrar, 1144





Nifas (Lohusalık Hali):


Çocuk doğurduktan sonra boşalan ra­himden akan kandır. Bu kanın en az müddeti bir an, en çok müddeti 60 gündür. Ekseriya görülen müddet 40 gündür. Hamileliğin en az müddeti 6 ay, ekseriya olan müddeti 9 aydır. En çok gebelik müddeti 4 seneye kadar da çıkabilir.





Çocuk Doğurmak:


Kan gelmese dahi kadının doğum yapmasıy­la gusletmesi gerekir. Genelde doğum yapan kadından doğumdan sonra bir süre kan gelir. İşte bu kanın kesilmesiyle (yukarıda Nifas bahsinde geçti) gusletmesi gerektiği gibi, doğumdan hemen sonra kan gelmese de gusletmek gerekir.




İstihaza:


Yukarıda tarif edilen hayız ve nifas kanının özelliklerini taşımayıp daha değişik durumlarda gelen kandır. Böyle bir durumda olan kadın abdestini alır her türlü ibadetini yapar helallisine yaklaşabilir.[1]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] İânetur-Talıbm, 1171






Guslün Farzları


Guslün farzları üçtür:

1- Niyyet getirmek.

2- Vücut üzerinde varsa necaseti gidermek.

3- Vücudun bütün kıllarını ve derisini su ile yıkamak.





Guslün Sünnetleri


Guslün sünnetleri beştir:

1- Gusle Besmele ile başlamak.

2- Gusülden önce abdest almak.

3- Vücudu elleriyle ovalamak.

4- Sıra ile yıkamak.

5- Sağ uzuvları sol uzuvlardan önce yıkamak.

1- Niyet getirmek.

Niyetin delili´şu hadis-i şeriftir. Hz. Ömer´in Peygamberimiz (s.a.v.) den şöyle rivayet etmiştir:

" Ameller niyetlere göredir.Kişiye ancak niyet ettiği şey vardır." [1]

Niyyet şöyle getirilir:

"Büyük abdestsizliği kaldırmağa niyet eltim" veya,

´Farz oian guslü almaya niyet etlim" ya da.

"Cünüplüğü kaldırmağa niyet ettim" demesidir. " Hayızdan Ötürü ise,

"Hayzın hükmünü kaldırmaya niyyet ettim", nifastan Ötürü ise, "Nifasın hükmünü kaldırmaya niyyet ettim" demesi gibi. Hangi gusle ihtiyacı varsa öylece niyet getirilir.

2- Vücudun üzerinde varsa pislikleri gidermek.

Meymune Hz. Peygamber (s.a.v.)´in guslü hakkında şöyle rivayet et­miştir:

"Allah Resulü guslederken, uzuvlarına isabet eden kirliliği temizler-di."[2]

Guslün farzları şafii mezhebinde ikidir. Niyet getirmek ve bütün vücu­du kılları ve derisiyle birlikte yıkamaktır. Vücut üzerinde necis veya buna benzer pislikler varsa bunların temizlenmesi guslün farzı değil, temizlen­menin bir gereğidir. Burdaki ifade herhale namaz gibi bir ibadet için ha­zırlık amacıyladır.

3- Tepeden tırnağa kadar bütün vücudu yıkamak.

Vücudun her tarafını kıllarıyla birlikte yıkamak yukarı da ifade ettiği­miz gibi guslün ikinci farzıdır. Kadınların saç örgüleri, küpe, bilezik ve yüzük gibi tabii takıların altlarının da ıslatılması şarttır.

Besmele ile başlamanın delili şu hadis-i şeriftir:

"Onda, rahman ve rahim olan Allah´ın ismi ile başlanmayan her işten bereket kesilmiştir." [3]

Gusülden önce abdest almak, elleriyle vcudu ovalamak, uzuvları ardı ardınca yıkamak ve sağ tarafı sol taraftan önce yıkamak için Hz. Aişe´nin rivayet ettiği hadisi delil gösterebiliriz. Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet eder:

"Hz. Peygamber (s.a.v.) cünüplükten guslettiğinde ilk önce ellerini yı­kardı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra parmakları­nı suya batırıp onlarla vücudundaki kılları hilalleyip vücudunu ovalardı. Sonra elleriyle başına su dökerdi. Sonra da suyu bütün cildinin üzerine döküp yıkanırdı." [4]

Hz. Aişe başka bir hadiste şöyle rivayet eder: "Resuli Ekrem ayakka­bılarını giyerken, saçlarını tararken, abdest alırken ve guslederken hep sağ taraftan başlamasından hoşlanırdı." [5]

Guslün sünnetlerine şunları da ilave edebiliriz:

a) Abdestteki mazmaza (ağıza su verme) ve istinşak (buruna su ver­me)´in dışında gusül için de mazmaza ve istinşak yapmak.

b) Uzuvları ardı ardınca yıkamak.

c) Kıbleye yönelmek.

d) Yere dökülen suyun sıçramasından korunmak.

e) Yalnız da olsa avret yerlerini örtmek.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Buharı, I, Muslini, 1907
[2] Buharı, 246
[3] KesfiilHafa, 1964
[4] Buharı, 245, Müslim, 316
[5] Buharı, 166. Müslim, 268





Sünnet Olan Gusüller


Sünnet olan gusüller on yedidir:

1- Cuma namazı için gusletmek.

2- İki bayram namazı için gusletmek.

3- Yağmur duası namazı için gusletmek.

4- Güneş tutulması namazı için gusletmek.

5- Ay tutulması namazı için gusletmek.

6- Meyyiti yıkayan kişinin gusletmesi.

7- Yeni müslüman olmuş kişinin gusletmesi.

8- Delirme durumundan sonra gusletmek.

9- Sarhoşluktan kurtulduktan sonra gusletmek.

10- (Hacc ve Umre için) ihrama girdikten sonra gusletmek.

11- Mekke-i Mükerreme´ye girerken gusletmek.

12- Arafat vakfesi için gusletmek.

13- Müzdelife vakfesi için gusletmek.

14- Üç Şeytan´ı taşlamak için gusletmek.

15- (Kâ´be-i Muazzama´yı) tavaf için gusletmek.

16- Safa ile Merve arasını say´etmek için gusletmek.

17- Resulullah (s.a.v.)´in Medine-i Münevvere´sine girerken gusletmek.

Sünnet olan gusüller için deliller

-Cuma namazı için.

Abdullah İbni Ömer dedi ki, Rasulullah (s.a.v.)´den işittim şöyle bu-yuruyordu:

"Sizden biriniz cuma namazına gelmek istediğinde yıkansın."[1]

-Her iki bayram namazında gusletmek için.

Abdullah ibni Ömer şöyle rivayet eder:

"Allah Resulü (s.a.v.) Ramazan Bayramı gününde namaz gelmeden önce guslederdi."[2]

Hem Ramazan hem Kurban Bayramı için İbni Abbas şöyle rivayet eder:

´Hz. Peygamber Ramazan Bayramında da, Kurban Bayramında da guslederdi."[3]

-Yağmur duası namazı, Güneş ve Ay tutulması namazı için de müçte-hid imamların görüşüne göre müslûmanlar bir araya geldiklerinden kim­senin kir ve ter kokularından rahatsız olmaması için gusletmenin müste-hap olduğunu Cuma ve Bayram namazlarına kıyas etmişlerdir.

-Ölü yıkayan bir kimsenin gusletmesi de sünnettir. Buna delil. İmam Ahmed ve Sünen sahipleri peygamberimizden şu hadisi naklet­miş lerdir:

"Bir kimse ölüyü yıkadıktan sonra kendisi de yıkansın." [4]

-Kâfir kişinin müslüman olmasından sonra yıkanması da Allah´ın hi­dayetine mazhar olup İslam dini ile müşerref olduğundan dolayıdır. Eğer İslama girmeden önce cünüplük durumu varsa gusletmesi farzdır. Bir görüşe göre İslama girmeden önce cünüplüğü söz konusu ise o affedilir.

-İslama girdikten sonra gusletmek için delil.

Kays. bin Asım´dan gelen rivayettir. O şöyle demiştir:

"Ben İslama girmek için Rasulullah´ın yanına geldim. Rasulullah bana su ile gusletmemi emretti." [5]

İslam alimleri İslama giren kişilerin gusletmelerini vacip değil de müs-tehab kabul etmişlerdir.

-Deli ve baygın olan kimseler ayıldıklarmda gusletmelerinin sünnet oluşu için Hz. Aişe´f r. anha) şöyle rivayet eder:

"Rasulullah (vücudu ağır olup hastaydı) sıklet halindeydi. Buyurdu ki: "İnsanlar namaz kıldılar mı? Aişe, cevaben: Hayır ya Rasulalllah onlar seni bekliyorlar dedi. O da: "Bana kovada su hazırlayın"dedi. Biz de ona su hazırladık. Onunla gusletti.´7 [6]

-Hac ve Umre için ihrama girerken gusletmenin delili. Zeyd bin Sabit El- Ensari´nin şu rivayetidir:

"Hz. Peygamber hac için ihrama girmek istediğinde elbiselerini çıka­rıp yıkandığım gördüm." [7]

-Mekkeye girmek için gusletmenin delili:

Abdullah bin Ömer Mekke´ye her girişinde Zi Tuva denilen yerde ge­celer, sabahleyin yıkandıktan sonra Mekke´ye girerdi ve Resuli Ekremin böyle yaptığını söylerdi. [8]

-Arafatta vakfeye durmak için gusletmenin delili. Hz. Ali (k.v.) iki bayram gününde cuma ve arefe günü bir de ihrama girmek istediği zaman guslederdi [9]

-Haccın diğer menasiklerinde gusletmenin müstehap oluşu cuma ve bayram gibi halkın toplandığı yerler olmasından ötürüdür.



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhan, 837, Mııshm, 844.

[2] imanı Malık El Mın atta, 1-177

[3] İhın Maıe. 1315

[4] Tu mı::, 993

[5] Ehıı Darud, 355; TiımrJ, 605

[6] Buhari, 255: Müslim, 418

[7] Tirmizi, 830

[8] Buhari. 1481; Müslim, 1259

[9] El-ıınını İmanı Şafii. 6/107



radyo onbeş, radyo on beş, radyo onbes, menzil radyosu

 






Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!




 
 

Bugün 1 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol