Ana Sayfa
İletişim
Ziyaretçi defteri
ÜYEOL

imam şafii hayatı yaşadığı çağ
şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları
şafii nin yaşadığı çağ
sünnet ve re-y
itikadda fırkalar
hariciler
mu-tezile
şafii nin görüşleri
kitaplar
şafii fıkhının incelenmesi
şafii nin üsülü
din bilgisi
kitap kur-an-ı kerim
sünnet
icma
kıyas
istihsanın ibtali ve mesalih-i mürsele
ashabın kavilleri ve fetvaları
şafii zahire göre hüküm verir
şafii fıkhının füru-da geçirdiği devirler
şafii mezhebinde müctehid olanlar
şafii mezhebinin yayılışı

Müellif Hakkında Bilgi
Fıkhın Manası Ve Özellikleri
İman Manası ve Rükünleri
İslamın Tarifi ve Esasları
İbadet ve Çeşitleri
Dince Temiz Sayılmayan Şeyler
Suların Çeşitleri
Tabaklama ve Dibağ
Altın Ve Gumuş) Kaplarının Kullanımı
Abdest ve Şartları
İstinca
Abdesti Bozan Şeyler ve Mekruhları
Gusul (Boy Abdesti)
Mestler Üzerine Meshetmek
Teyemmüm
Necaset Bahsi ve Giderilmesi
Hayız Nifas ve İstihzanın Hükmü
Cünüp Kişiye Haram Olan Şeyler
İslam´da Namazın Önemi
Namaz Vakitleri
Namazın Farz Olmasının Şartları
Nafile Ve Revatıb Namazlar
Nafile (Sünnet) Namazların Çeşitleri
Namazın Şartları ve Rükünleri
Namazın Sünnetleri
Namazı Bozan Şeyler ve Mekruhları
Sehiv-Tilavet ve Şükür Secdesi ve
Namaz Kılınması Mekruh Olan Vakitler
Cemaatle Namaz Kılmak ve İmama Uymak
Yolcuların Namazı Cem ve Kasır
Cuma Namazı
Bayram Namazları
Güneş Ve Ay Tutulması Namazı ve Yağmur Duası
Savaş Anında Kılınan Korku Namazı
Giyilmesi Haram Olan Elbiseler
Ölünün Teçhiz Ve Tekfin İşlemleri
Zekat
Sadaka-ı Fıtır (Fitre
Zekat ve Fitrenin Verileceği ve Verilmeyeceği Yerler
oruç
Hacc
Alım Satımlar
Riba Faiz
Muhayyerlik
Selem
Rehn İpotek
Hacr
Sulh Barıştırmak
Sokağa Doğru Saçak Açmak
Havale
Şirket Ortaklık
Vekalet
İkrar İtiraf
Ariyet
Köle Azad Etmek
Kaza ve Yargı
Yemin
Cihad
Nikah
Nafaka-Hedane
Cinayetler-Diyet-Kasama
Hul
Namazın Sünnetleri

Yazıcı Sürümü
Namazın Sünnetleri


Namazın Dışındaki Sünnetler

Namaza girmeden önceki sünnetler ikidir:

1- Ezan.

2- Kaâmet.




Ezan


Ezan farz namazların vakitlerini bildirmek ve müslümanları namaz kılmaya davet etmek için meşru kılınmıştır.

Bir toplum veya cemaat için sünneti kifayedir. Yani o cemaat veya top­lumdan bir kişi de okursa o sünnet hasıl olmuş demektir. Tek başına na­maz kılana ise sünneti ayn´dır. Yani bizzat onun kendi namazı için ezan okuması sünnettir.

Ezan, İslanun şiarıdır.

Delili şu ayeti kerimedir: "Ey iman edenler/ Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allahı anmaya koşun. Alış-verişi bırakın," (Cumua: 62/9)

Malik İbnul Huveyris (r.a) Peygamberimiz (s.a.v)´ den şöyle rivayet eder: "Namaz vakti girdiğinde içinizden biri size ezan okusun. En büyü­ğünüz de size imamlık yapsın." [1]

Meşruiyeti, Ezan, hicretin birinci senesinde meşru kılınmıştır. Abdul­lah İbni Ömer (r.anhuma) şöyle anlatmıştır:

Müslümanlar hicret edip Medine´ye geldiklerinde, toplanıp namaz va­kitlerini bildiren bir şeyi belirlemeye çalışmışlardı. Zira o zamana kadar namaza çağrı yapan bir şey yoktu. Bir gün bu hususta konuştular. Bazıları hristiyanların çam gibi bir çan edinelim, bazıları, yahudilerin borusu gibi bir boru olsun, dediler. Ömer (r.a.) halkı namaza çağırmak için niye, bir adam göndermiyorsunuz? dedi. Rasulullah (s.a.v): "Ey Bilal! kalk namaz için nida et ( ezan oku).´1 [2] buyurdu.

Ezanın başlaması hakkında birçok rivayetler vardır. Bunların lafızları ayrılıklar gösterse de manalar aynıdır, bunlar için en meşhuru olan Abdul­lah İbni Zeyd´in kendi rivayetidir.

Enes İbni Malik rivayet eder. Abdullah İbni Zeyd şöyle dedi: Rasulullah (s.a.v) namazın cemaatle kılınabilmesi için nakus (çan) ya­pılıp çalınmasını emrettikleri sırada idi. Ben uykuda iken elinde nakus (çan) bulunan biri uğradı. Ben kendisine, - Ey Allanın kulu şu nakusu sa-tarmısın? dedim. Ne yapacaksın, dedi. Bununla insanları namaza çağırı­rız, dedim. Sana daha hayırlısını göstersem olmaz mı? dedi. Hay hay de­dim. Bunun üzerine şöyle dersin dedi:

"Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber AHahu Ekber. Eşhedu en la ilahe illallah Eşhedhû en la ilahe illallah. Eşhedu enne Muhammeden rasulullah Eşhedu enne Muhammeden ra­sulullah.

Hayya âla´s-salah Hayya âla´s-salah.

Hayya âlal felah Hayya âlal felah.

Allahu ekber Allahu ekber. La ilahe illallah"

Sabah ezanında "Hayya âlal felah" tan sonra iki defa, "Essalatu hayrun mine´n-nevm" ilave edilir.[3]



Ezanın Sahih Olmasının Şartları


Ezanın sahih olması için şu şartlar gereklidir:

1. Müslüman olmak

2. Mümeyyiz olmak. Şu halde yedi yaşına gelmeyen çocuğun ezanı sa­hih değildir.

3. Erkek olmak. Kadının ezan okuması sahih değildir.

4. Tertiple okumak. Ezan sözlerinin yukarıdaki sıraya göre olması ge­rekir.

5. Kelimeleri arka arkaya okumak. Birbirini takibeden kelimeler ara­sına fazla fasıla vermemek.

6. Cemaat için okunuyorsa yüksek sesle okumak.

Peygamberimiz (s.a.v) Ebu Said El-Hudri´ye hitaben şöyle buyurmuş­tur: "Şüphesiz çölü ve koyunları sevdiğini görüyorum. Koyunların yanın­da ve çölde bulunduğunda namaz için ezan okuduğunuz zaman sesini yükselt, çünkü müezzinin yüksek sesini işiten insan, cin ve her şey kıyamet gününde ona şehadet eder." [4]

7. Vaktin girmesi. Ezan, namaz vaktinin girdiğini ilan ettiği için onun vaktinde okunması gerekir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Namaz vakti olduğunda, size biriniz ezan okusun," [5]



Ezanın Sünnetleri


1. Müezzinin kıbleye dönmesi.

2. Büyük ve küçük hadesten temiz olması. Peygamberimiz (s.a.v): "Temizlik hali dışında Allah´ı zikretmeyi sevmem." [6] buyurmuştur.

3. Ayakta okuması. Peygamberimiz (s.a.v): "Ey Bilal kalk ve namaz için ezan oku." [7] buyurmuştur.

4. Başını sağa ve sola çevirmek. Bilal ezan okurken ´Hayya ala´s-sa-lah´ derken başını sağa ´Hayya alal felah´ derken başını sola çevirirdi. [8]

5. Müezzinin güzel ahlaklı ve adil olması, sesinin de güzel ve gür ol­ması. [9]

6. Ezanın lafızlarını ağır ağır okumak ve çok uzatmamak.

7. Terci yapmak. Yani şehadel kelimelerini söylerken önce gizli sonra yüksek sesle olmak.[10]

8. Tesvib yapmak. Sabah ezanında ´Hayya âlal felah´tan sonra "Esse-latü hayrun minen-nevm " demek.[11]

9. Ezanı müezzinle tekrarlamak, "Hayya âla salah, hayya âlal felahta ´vela kuvvete illa billah´ demek. ´Esselatu hayrun minennevm´ cümlesini duyan kişinin ´Saddakta ve berarte" demek.

10. Ezanın bitiminde duayı okumak.

Hem müezzin hem de ezam duyan kişinin Peygamberimiz (s.a.v)´ in-buyurduğu şu duayı okumaktır:

"Allahumme rabba hazihid-da´veti tammetı vessalatil kaime. Ati sey-yidina Muhammeden el vesilele vel fadilete vebâshu makamen mahmu-denillezi veâttehu."

Peygamberimiz (s.a.v):

Kim ezanı dinler ve ezandan sonra bu duayı okursa kıyamet gününde şefaatim ona helal olsun." [12] buyurmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Buhatı. 602.-Musimı. 674

[2] Huhaıı,602 Muslini, 674

[3] Bu lafızlar Buharı ve Müslim´de sahih hadislerle sabittir.

[4] Buharı, 584

[5] Buharı, 602, Müslim, 674

[6] Ebu Davud, 579.

[7] Buharı, 579.

[8] Buharı, 608.

[9] Ebu Davud, 499.

[10] Müslim, 379.

[11] Ehu Davud, 500.

[12] Buhari, 579.





Kamet


Kametin ezandan pek farkı yoktur. Ancak aşağıdaki hususlarda birbi­rinden ayrılırlar. Şöyle ki ezanın kelimeleri çift, kametinki ise tektir.

Hz. Enes (r.a) şöyle demiştir:" Bilal´e ezan lafızlarını ikişer ikişer ka­met lafızlarını da birer birer söylemesi emrolundu. Bundan ´kadkametis-salah´ lafzı müstesnadır." (Müslim, 378)

Kametin lafızları şunlardır:

"Allahu ekber Allahuekber. Eşhedü en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden rasulullah. Hayya âla´s-salah. Hayya âlal felah. Kad kame-tis* salatu kad kametis´salah. Allahuekber Allahu ekber. La ilahe ilalllah."

Kametin bu sözleri Buhari ve Müslim ile diğer hadis kitaplarında sa­hih rivayetlerle sabittir. Kametin sıhhat şartlan ezanın sıhhat şartlarıyla aynıdır. Kametin sıhhat sünnetleri de ezanın sünnetleri ile aynıdır ancak "Kad kametis salah" denildiğinoe "Ekamehallahu ve edameh" denilmesi sünnettir. [1]
--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ehu Davud, 528.






Ettehiyat


´Ettehiyatu Elmubareketu Essalavatu Etteyyibalu lillahi. Esselamu âleyke eyyuhennebiyyu we rahmetullahi we bereketuhu. Esselamu âleyna we âla ibadillahisalihine. Eşhedu enla ilahe illallahu we eşhedu enne Mu-hammeden Resulullah.

Allahumme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Mu-hammed. Kema salleyte âla İbrahime ve âla ali İbrahime fil âlemine inne-ke hamidun mecid.´ [1]

Türkçesi: "Tahiyyallar, bereketler, salavatlar ve güzel şeyler Allah´ındır. Ey nebi! Allah´ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. Bize salih kulların üzerine de selam olsun. Ben şehadet ederim ki Allah´tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammad Allah´ın resulüdür.

Allahım! İbrahim´e ve aline salat ettiğin gibi Muhammed´e ve aline salat et. İbrahim ve aline bereket verdiğin gibi Muhammed´e ve aline de bereket ver. Şüphesiz sen kendisine çok hamdedilen ve methedüensin."
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Muslini, 403 ve 406.




Kunut Duası


"AUahümmehdini fiymen hedeyte. We â finiy fitnen âfeyte. We teyelle­tti fitnen tewelleyte. We barikliy fıyma â´tayte. We kıniy şerre ma kadayte. Feinneke takdiy wela yukda âleyke. We innehu la yezillü men waleyte. Wela yeîzzü men âdeyte. Tebarekte Rabbena we teâleyte.

Felekel hamdu âla ma kadayte. Estağfirüke we etuwbu ileyke. We sallallahu âla seyyiddina Muhammedin we âla alihi we sahbihi we sellem." [1]

Türkçesi: "Ey Allahım hidayete erdirdiğin kişilerden bana da hidayet ver. Verdiğin afiyetlerden beni afiyette kıl. Koruduğun şeyin şerrindin beni de koru.

Sen hükmedensin kimse sana hükmedemez. Senin dost edindiğin kimse zelil olamaz. Senin düşman olduğun aziz olamaz. Sen yücesin. Ey rabbimiz sen büyüksün.

Hükmettiğine karşılık hamd sana mahsustur. Ey Allahım sednden mağfiret diler sana yöneliriz. Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, ehline ve ashabına salat ve selam eyle."

Kunutun birinci kısmı duadır. Cemaatle namaz kılmıyorsa imam bu kısmı okuyunca cemaatin sadece dinlemesi ve amin demesi sünnettir. Diğer iki bolüm ise zikir, öcgü ve salavat olduğu için cemaatin de imamla beraber okuması sünnettir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ehu Davud, 1425, Tinmzt, 464.




Namazın Hey´etlerı


Namazın hey´atı sayılan sünnetler on beş tanedir:

1- İftitah tekbirinde, rüku a giderken ve kalkarken elleri kaldırmak.

2- Kıyamda ağ eli sol elin üzerine koymak.

3- (iftitah tekbiri aldıktan sonra) ´Weccehtü´yü okumak.

4- Eûzu Besmele çekmek.

5- Sesli okunması gereken yerde sesli okumak.

6- Sessiz okunması gereken yerde sessiz okumak.

7~ (Fatiha bitince) ´Amin´ demek.

8- Fatiha´dan sonra bir sure okumak.

Namazın hey´etleri için deliller:

1. İhram tekbiri alırken, rükuya giderken ve rüku´dan kalkarken elleri kaldırmak.

İbni Ömer şöyle demiştir: "Allah Resulü namaza durduğu zaman, el­lerini omuzları hizasına kaldırır, sonra tekbir alırdı. Rüku´a gitmek istedi­ği zaman da, rükudan kalktığı zaman da böyle yapardı. Fakat, secdeye gittiğinde ve secdeden kalktığında böyle yapmazdı." [1]

Eller kaldırıldığı zaman ayaları kıble tarafına doğru açmak en uygun­dur. Baş parmakları da kulakların memesinin hizasına getirmektir.

2. Kıyamda iken sağ eli, sol elin üzerine koymak. Vail bin Hıcr şöyle rivayet eder: "Hz. Peygamber namaza başladığı zaman ellerini kaldırıp tekbir alır. Sonra sağ elini sol bileği üzerine koyardı".[2]

3. Veccehtu. İhram tekbirinden sonra veccehtu okunur.

Hz. Ali´nin rivayetine göre Hz. Peygamber namazı ikamede veccehtu ile başlardı.

4. Euzü Besmele çekmek. Veccehtudan sonra. Eüzubillahi mineşşey-tanirracim demektir.

Bunun delili şu ayeti kerimedir:

"Kuran okuduğu zaman recmedilmiş (kovulmuş) şeytandan Allah´a sığın." (Nahl: 16/9H)

5-6- Kuran´dan okunması gerekeni sesli okunması gereken yerde sesli okumak, sessiz okunması gereken yerde de sessiz okumak. Sabah, akşam ve yatsı namazlarının farzlarının ilk iki rekatında, cuma namazı, bayram, Ay tutulması, yağmur, teravih ve Ramazan "da kılınan vitir namazlarında cehri (açık) okumak sünnettir. Bunların dışında kalan diğer namazlarda kıraatin gizli okunması sahabelerden nakledilmiştir. Delili şu hadisi şerif­tir:

Ebu Hureyre (r.a) şöyle demiştir:

"Her namazda Kuran okunur. Rasulullah (s.a.v)´ın açık okuyup bize duyurduklarını biz de sizlere o yerlerde duyuruyoruz. Bizden gizlice oku­dukları yerleri biz de sizlerden gizli okuyuruz." [3]

7- Fatiha ´dan sonra ´amin´ demek.

Aminin kelime anlamı "Allahım duamızı kabul et " demektir.

"Veleddallin" dedikten sonra ´amin´ demek sünnettir. Kılınan namazda fatiha sesli okunuyorsa ´amin´ de sesli okunacaktır. Sessiz okunuyorsa ´amin´ kelimesi de sessiz okunacaktır. İmamın arkasında kılınan namaz­da kıraatler cehri (yüksek sesle) okunuyorsa ´amin´ kelimesinin yüksek sesle söylenmesi sünnettir.

Bunun delili. Ebu Hureyre (r.a) şöyle demiştir:

Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki:

´İmam amin dediği zaman arkasından siz de amin deyiniz. Çünkü her kimin amin demesi meleklerin amin demesine uyarsa geçmiş günahları affolunur" [4]

8- Fatihadan sonra bir sure okumak.

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle demiştir:

"......Onun arkasında namaz kıldığımda öğlen namazının birinci ve

ikinci rekatlarını uzatırdı. Üçüncü ve dördüncü rekatlarını hafif tutardı. İkindi namazında hafif, akşam namazında mufassal denilen surelerden okurdu. Yatsı namazında şems ve benzeri sureleri, sabah namazında da uzun sureleri okurdu." [5]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Bııhan, 705, Mıhlım, 390.

[2] Musltm,40I.

[3] Btthari, 738. Müslim. 396

[4] Buharı: 748; Müslim, 410

[5] Ncsaı, 1/167



Weccehtu Duası


"Weccehtu wechiye lillezi fataressemawati welarde haniyfen müslimen we ma ene minel müşvikiyne. inne salatiy we nüsûkiy we mahyaye we me-matiy liîlahi rahhil âlemiyn. La şeriyke lehü we hizalike umirîu we ene minel müslimiyn." [1]

Türkçesi: "Şüphesiz ki ben yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah´a yönelttim. Ben müşriklerden değilim. Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hiç bir ortağı olmayan alemlerin rabbı Allah´ındır. Ben ancak bununla emrolundum ve ben mü slü m an] ardan im."

Teveccüh olarak bilinen veccehtu duası farz ve nafile namazların evvelinde fatihaya başlamadan önce okumak müstehaptir.

İhram tekbirinden sonra veccehtu duası okumadan Euzubillahi mineşşeytanir-racim veya fatiha suresine başlanmışsa artık başa dönüp veccehtu duasını okumak uygun değildir.

Cenaze namazlarında ve vaktinin dar olduğu namazlarda vecehtu duası okunmaz.

9- Kalkma, oturma ve eğilmelerde tekbir getirmek.

10- Rüku´dan kalkarken "Semiâîlahu limen hamide rabbena leke! hamd" demek.

11- Rüku ve secdelerde teşbih yapmak.

12- Oturmalarda ellerini uylukların üzerine koymak. Ettehiyalta sol eli­ni tamamiyle yatırır, sağ elini ise yumar sadece işaret parmağını uzatır.

13- Bütün oturuşlarda iftiraş etmek.

14- Son oturuşta teverrük etmek.

15- İkinci selamı vermek.

9- Rüku´ ve secdelerden kalkmalarda, oturmada ve eğilmelerde tekbir almak.Ebu Hureyre (r.a.)´dan rivayete göre Hz. Peygamber namaz kıldı­ğında ayakta iken ihram tekbiri alırdı. Sonra rüku´a giderken tekbir alırdı. Sonra ayağa kalkarken ´Rabbena lekel hamd" derdi. Sonra secdeye gider­ken tekbir alırdı. Sonra ikinci secdeye giderken tekbir alırdı. Sonra başını ikinci kere kaldırırken tekbir alırdı. Sonra tamam edinceye kadar bütün namazda böyle yapardı. (Namazdan selam verdikten) sonra Ebu Hureyre:

´Şüphesiz ki içinizde namazı en çok Rasulullah´m namazına benzeyen benim´derdi. [2]

10- Rüku´dan kalkarken, ´semiallahu limen hamide...´ geçen hadiste ifade edilmiştir.

11- Rüku´ ve secdelerde teşbih yapmak.

Rüku´ a giderken de ´sübhane rabbiye a´la´ demektir. Beş, yedi ve do­kuz defa´da getirilebilir.

12- Oturuşta elleri dizlerin üzerine koymak. İbni Ömer şöyle rivayet eder: "Hz. Peygamber namazda oturunca ellerini dizleri üzerine koyardı. Sağ elinin işaret parmağını kaldırırdı. Onunla Allah´ın bir olduğuna işaret ederdi. Sol elini de parmaklarını uzatarak sol dizi üzerine koyardj." [3]

13.-14- İftiraş ve teverûk. Ebu Humeydi şöyle der: "Ben Hz. Peygam­berin namaz kılışını hepinizden daha iyi hatırlıyorum. Hz. Peygamber ikinci rekatın sonunda sağ ayağını dikip sol ayağı üzerinde oturdu. Son oturuşta sol ayağını sağ ayağının altından çıkarıp sağ ayağını da dikerek mak´adı üzerinde oturdu." [4]

İkinci rek´attaki oturuş iftiraş, son oturuştaki oturuş da teverrûktur.

15- İkinci selamı vermek. Namazda birinci selamı vermek rükündür. İkinci selam ise sünnettir.

Abdullah İbni Mes´ud şöyle anlatıyor:

"Hz. Peygamber yanağının beyazlığı arkadan görüneceği şekilde sağ ve soluna "Esselamu aleyküm ve rahmetullah, esselamu aleyküm ve rah-metullah" diye selam verirdi. [5]

Eltehiyatta rükün olan salavat-ı şerifenin akabinde Rasuluİlahın ehli beytine de salaval getirmek ve dua etmek de sünnettir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Buharı, 771

[2] Buhaıı,765 Muslini, 392

[3] Müslim, 580

[4] Buharı, 794

[5] Ebu Davud, 996





Namazın Adabı


1- Namazda huzur ve huşu içerisinde bulunmak.

2- Secde yerine bakmak.

3- Sükunet içerisinde bulunup, hareket yapmamak.

4- Kıyamda vücut ağırlığını her iki ayak üzerine vererek durmak.

5- Rüku´a eğilirken erkeklerin kollarım yanlarından uzak tutmaları, ka­dınların ise rükû´da kollarını yanlarına yapıştırmak.

6- Secdelerde erkeğin kollarını yanlarından uzak tutarak ve karnını ha­fifçe yukarı doğru kaldırması, kadınların ise bunun aksini yapmak. Yani kadın avret olduğu için rüku´larda olduğu gibi secdelerde de kollarını yanlarına yapıştırması, karnını da eğerek toparlanması namazın adabıdır.



radyo onbeş, radyo on beş, radyo onbes, menzil radyosu

 






Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!




 
 

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol